Yapay zeka (AI) teknolojilerinin gelişmesiyle gündeme gelmeye başlayan “Yapay zeka ırkçı mıdır?” ya da “Yapay zeka ayrımcı mı?” Safsatasına son verelim ya da bu argümanı ileri sürenlerin artık konuya daha mantıklı bakmasını sağlayalım.
Hiç uzatmadan sorumuzun cevabına gelecek olursak yapay zeka ırkçı değildir. Hatta daha net cevaplarsak insanoğlu ırkçıdır.
Tek cümlede havada kalmış aklamamızı ve ithamımızı tabi ki açıklamamız gerekiyor. Aslında insanoğlu ırkçıdır demekte tüm insanlığı ırkçılıkla suçlamak gibi bir anlam oluşturmaktadır, bu sebeple tam doğru bir cümle değildir. Cümlemizin tam doğru olmaması doğruluk payı olmadığı anlamına da gelmez.
Özellikle internetin sadece devletlerin ve üniversitelerin kullanımını oluşturduğu 2000’ler öncesi dönem için bir analiz yaparsak, kullanımda olan internet üzerinde herhangi bir ırkçı söyleme rastlamak neredeyse imkansızdır. Bunun için elimizde araştırılmış bir veri olmasa da üniversite ve devletlerin genelde haberleşme ile bilgi paylaşımı için kullandığı internet oluşumunda ırkçı söylemler olması beklenemez.
İçindekiler
- 1 Peki 2000’li yıllardan sonra ne oldu da yapay zekanın suçu aklandı?
- 2 Yapay Zeka’nın sunduğu verileri nasıl değerlendirmeliyiz?
- 3 Yapay Zeka Irkçı söylemlere devam edecek mi? Yapay Zeka Ayrımcılığı Nasıl Gündeme Geldi?
- 4 Hatalı Bir Soru : Daha Ahlaklı Bir Yapay Zeka Mümkün Mü?
- 5 Yapay Zeka Irkçılığı Hakkında Sorular
- 6 Kaynaklar:
Peki 2000’li yıllardan sonra ne oldu da yapay zekanın suçu aklandı?
Burada değinmemiz gereken konu devlet ve üniversitelerden bağımsızlaşan internetin evlere kadar hatta açık alanlara kadar yayılmasının ne gibi sonuçlara yol açtığıdır. 2000 li yıllardan önce oluşturulmuş bir yapay zekanın ne kadar ırkçılık ve ayrımcılık söylemlerinden uzak olması beklenirken günümüz 2020 sonrası için fikir yürütüldüğünde yapay zekanın 2000 öncesinin aksine bir o kadar ırkçı söylemlerde bulunması beklenir.
Aklınızda bu cümlelerimi olumlayan bir kaç düşünce olduğunu düşünüyorum. Sebebini açıklamak gerekirse hepimiz biliyoruz ki insanlığa özgürlük vaadiyle tanınan internet belki de insanlık tarihinin en kutuplaştırabilen yapısı olma başarısına ulaştı. Özgürlüğe büyük imkanlar veren internet, kutuplaşmaya da özgürlüğün üstünde imkanlar verdi. Çünkü internet aynı fikirlere sahip kişilerin topluluk oluşturması için biçilmiş kaftan. Şöyle de diyebiliriz internet insanlara kutuplaşma özgürlüğü tanımaktadır.
İnternetin Kutuplaştırma Gücü
Konuyu bağlayacağımız nokta ise ırkçılık, şiddet, taciz, terör gibi topluluk ahlakına uymayan davranışları günlük hayatta uygulamak kişinin kolayca yapabileceği davranışlar değildir. Bu tür sapkın eylemleri harekete geçirmek isteyen insan sayısı, topluğun tümüne göre yüzdelik olarak azdır. Ayrıca böyle bir eylemi kişi yalnız başına harekete geçirdiğinde büyük olasılıkla toplum tarafından dışlanacak ve eylemlerine izin verilmeyecektir. Fakat internetin günümüz toplumlarını belki de en çok etkileyen yanı aynı fikirdeki insanları çok kolay şekilde bir araya toplayabilme yeteneğidir. Bu durum her zaman kötü değildir hatta çoğunlukla iyidir.
Aynı amaçtaki kişilerin birbirlerine kolayca ulaşması ticaret, kültür, eğitim, adalet gibi konularda insanlara çok fazla fayda sağlamıştır. Fakat bir eğitim konusunda ya da diğer belirttiğimiz ticaret, kültür, adalet gibi toplum için olumlu olan konularda, insanların internet dışı normal hayatta da topluluk oluşturması zor bir durum değildir ve toplum tarafından destek görürken, dışlanması olası değildir. İşte tam bu noktada yaşanan büyük sorun kötücül fikirlere sahip insanların internet dışında topluluk oluşturması güçlükken, çoğunluğun karşı çıktığı bir durumken, internet ortamında sadece bir grup oluşturma yöntemi ile bu bariyeri aşabilmesidir. İnsanoğlunun evrimsel süreçte ve toplum kurallarıyla oluşturduğu bu bariyeri internet ile kolayca aşabilmenin sonuçları da her geçen gün karşımıza daha sert bir şekilde çıkmaktadır.
Tüm değindiğimiz noktaları toparlamak istersek aslında kötücül topluluklar internet ve sosyal medya sayesinde kolayca komünite oluşturabilmektedir. Belki de insanlık tarihinde topluma aykırı kesimler hiç bu kadar kolay örgütlenememiştir. Bu tür komünitelerin paylaşımları kendi üyeleri arasında destek görmekte ve sanal alemde var olabilmektedir. Üstüne fazla etkileşim alan şiddet, taciz, yalan haber gibi ahlaki değerleri sorgulanacak içerikler, algoritmalarında etkisiyle bir çok kez sosyal medya platformlarında gündem oluşturmuştur.
Sosyal Medya Algoritmalarının Negatif Bir Yönü
Sosyal medya algoritmalarının çoğunda beğeni, takip, görüntülenme sayısına göre içeriğin daha da fazla görüntülenmesine imkan sağlayan sistemler mevcuttur. Belirttiğimiz bağlamadaki kötücül gruplar kendilerine ait içerikleri daha çok beğenmeye ve takip etmeye yatkın oldukları için algoritmaların da desteğiyle fikirlerini kolaylıkla ana akımda duyurabilmektedir. Son yıllarda Facebook – Meta öncü olmak üzere yalan haberlere karşı algoritmalar geliştirilse de bu tür topluluklar internetin bu açığından senelerce faydalanmıştır.
Yapay Zeka İnsan Verilerine Göre Çıktı Üretmektedir.
Bu kadar tehlikeli bir ortama zemin hazırlayan internette maalesef ki çok kötücül, ırkçı, şiddet içeren vb. içerikler oldukça fazladır. Bu içerikler ne yazık ki algoritmaların da desteğiyle daha fazla kitlelere erişebilmektedir. Üretilen kötücül mesaj barındıran içerikler her geçen gün artmaktadır ve internetin büyük verisinde pastanın pay sahibidir. Yapay zekanın ise tüm bu internet alemindeki verilere göre hareket ettiğini düşünürsek toplumsal ahlaka ters cevap vermesi oldukça olasıdır. Bu kadar büyük bir veri madeninden beslenen yapay zeka maalesef toplum ahlakına ters girdileri insan gibi algılayamaz, buna yönelik çalışmalar devam etmektedir. Fakat bu yapay zekanın ırkçı-ayrımcı olması gibi durumdan ziyade işlediği verilerin belli bir kısmında kötücül mesajların bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Yapay Zeka’nın sunduğu verileri nasıl değerlendirmeliyiz?
Yapay Zeka İnsanlığın Aynasıdır
Aslında yapay zeka internet alemindeki insanların bir aynasıdır ve bir çok pozitif içeriğin altında bulunması olası olan negatif ya da aşağılayıcı yorumlar gibi, yapay zekanın da pozitif mesajlarının yanı sıra negatif, insanoğlunda şüphe uyandıran mesajlar vermesi olasıdır.
Yapay zekanın ürettiği kötücül içeriğin suçunu doğrudan yapay zeka üreticisine ya da yapay zeka uygulamasına yöneltmek tam olarak doğru değildir. Tabi ki yapay zekanın uçsuz bucaksız verileri işleme gücünü kötücül olarak kullanmak isteyenler de olacaktır. Fakat bir yapay zekanın ırkçılık yapmasını istemek sanılanın aksine kod yazımı olarak üretici adına ekstra bir külfet ve zaman kaybıdır. Yapay zeka uygulamalarına, içerikleri ayrımcı şekilde yorumlatmaya çalışmak bambaşka bir algoritma üretmek zorunluluğu doğuracaktır. Bu zorluk klasik istatistik yöntemlerinden farklı bir yaklaşım gerektirecektir. Bu nedenlerle ayrımcı bir yapay zeka yapmak hem daha zorlayıcıdır hem de böyle bir ürün için yürütülen bilimsel, teknolojik çalışmalar yatırımcı bulamayacaktır.
Yapay Zekanın Hatalı Olması Kaçınılmaz Bir Sonuçtur
2000 li yıllara gelindiğinde üniversiteler ve hükümetlerin tekelinden çıkarak toplumun tümüne erişim imkanı sağlayan internetin kötücül içeriklere de ev sahipliği yapması beklenilemez bir durum değildir. Son yılların gündemi yapay zeka projelerinde bu tür kötücül söylemlerin de karşımıza çıkması maalesef kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu aşamada haberleri incelediğimizde yapay zekanın sanki insanlıktan bağımsız bilim-kurgu hikayelerinde vurgulanan dijital bir ruhu olduğu gibi yanılsamalar yaratılmaktadır.
Tabi ki bu tür konular insanların ilgisini çekmekte ve yapay zekanın insanları manipüle edebilecek güç olduğuna inanılmaktadır. Yapay zeka üreticileri ise bu konuyu tabi ki boş vermiş değil. Özellikle telif unsuru barındıran ve kan, yaralanma gibi şiddet içeren içeriklerin yapay zeka kullanıcılarının karşısına çıkmaması için çalışmalar yürütülmektedir. Midjourney ve Dall-e olarak bilinen görsel alandaki yapay zekalarda şiddet içerikli mesajlarınız doğrudan istek olarak alınmamaktadır.
Yapay Zeka Irkçı söylemlere devam edecek mi? Yapay Zeka Ayrımcılığı Nasıl Gündeme Geldi?
Yapaz zekanın ayrımcılık yaptığı ile ilgili ilk gördüğüm haber “Filistinli kelimesini alt yazıda ‘terörist’ olarak değiştiren Youtube’un yapay zekası” şeklindeydi. Bu konuda yayımlanmış haberlere baktığımızda ise olayın teknik değil de bilerek yapıldığı şeklinde ithamlar mevcut. ( İlgili videoyu youtube üzerinde aradığımda maalesef bulamadım. ) İki farklı durumda da Youtube’a eleştiri getirilmekte. İlk olarak Youtube’un bunu bilerek yaptığı, ikinci olarak ise Youtube’un yapay zeka algoritmasının ırkçılık yaptığı.
İlgili TRT haberini okuduğumuzda ( İlgili Haber ) oluşan durumun “Bunun bir yazılım hatası olmadığını net bir şekilde söylemek gerek” denilerek hiçbir kaynağa dayanmadan Youtube’un isteyerek yaptığı iddia edilmekte. Tabi ki Youtube çalışanları rastgele yüklenen bir videoda özel olarak Filistinlilere terörist yaftasında bulunmayacaktır. Bunun teknik bir hata olmadığını düşünmek kadar isteyerek yapıldığını düşünmekte hatalıdır. Bir önceki başlıkta belirttiğimiz şekilde video dili alt yazsının çevrildiği dilin çoğunlukla kullanıldığı ülkelerde ki bu muhtemelen Amerika ve Avrupa devletleri çoğunluğundadır. Filistinliler ile terörist kelimelerinin bir çok metinde birlikte geçmesinin olası olduğu bir durumda altyazı çevirmeni yapay zekanın böyle bir hataya düşme olasılığı Youtube yetkilileri tarafından isteyerek konunun manipüle edilmesinden çok daha olasıdır.
Trollerin Manipüle Ettiği Microsoft Yapay Zeka Projesi Tay ai
Bir diğer bilinen olay ise Microsoft’un 2016 yılında kullanıcıların beğenisine sunduğu Tay Ai isimli yapay zeka botudur. Tay Ai projesinin amacı twitter kullanıcılarının kendisine yönelttiği mention, soru ve yanıtlara göre çıktı üretmesiydi. Hedef kitlesi 18-24 yaş ABD kullanıcıları olan Tay Ai, erişime açılır açılmaz henüz 24 saat geçmeden ırkçı söylemlerde bulunmaya başladı. Yaşanan skandal ardından projeye aynı gün içinde erişim kısıtlandı.
Microsoft tarafından yapılan açıklama: Ne yazık ki, erişilebilir hale geldikten sonraki ilk 24 saat içinde, bir grup insan tarafından yapılan koordineli bir saldırılar Tay’daki bir güvenlik açığından yararlandı. Sistemin birçok suiistimal türüne hazırlıklı olmamıza rağmen, bu özel saldırı için kritik bir gözetim yapmıştık. Sonuç olarak Tay, çılgınca uygunsuz ve kınanacak sözler ve görüntüler tweetledi. Bu olasılığı önceden görememenin tüm sorumluluğunu üstleniyoruz. ( İlgili Microsoft Açıklaması )
Burada yine öne çıkan nokta yapay zekaların bizim gibi kullanıcıların verilerinden yararlandığı ve bu veriler ile yapay zekayı manipüle etmenin olası olduğudur. Yapay zekanın bir ruh olmadığı bir araç olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Bu sebeple yine yolumuz yapay zekanın ayrımcı yaklaşımından ziyade insanların çokça ırkçılık barından verilere sahip olduğudur.
Hatalı Bir Soru : Daha Ahlaklı Bir Yapay Zeka Mümkün Mü?
Tüm bu işlenen verilerde barınan sorunlu içeriklere rağmen ayrımcılıktan uzak, sonuçları insanlar tarafından tamamen doğru kabul edilecek bir yapay zeka mümkün müdür? Bu sorunun cevabına maalesef mümkündür demek oldukça zor. Sosyoloji açısında baktığımızda toplulukların doğru kabul ettiği değerler, coğrafyaya ve kültürlere göre değişmektedir.
Ne yazık ki insanoğlunun tek bir yapay zeka altında birleşmesi ve sonuçlarını doğru kabul etmesi en azından 21. yüzyıl için gerçekçi gözükmemektedir. Bütün bu olumsuzluklara karşı yapay zekaların daha verimli çalışması için yöntemler ve projeler geliştirilmektedir. Bu tür projelerde yapay zekaların verileri işlemesi ve derin öğrenmesinde kural tabanlı yaklaşımlar ön plana çıkmaktadır.
Kural Tabanlı Yaklaşım ve Telif Hakları
Önceki örnekte belirttiğim gibi ( Midjourney’de kan, ırkçılık içeren veri girişi yapılamamaktadır.) Dall-E yapay zekasının telif içerikli unsurlardan uzak kalmasını sağlamak bir kural tabanlı yaklaşımdır. Örneğin Batman süper kahramanını bu tür yapay zekalarda işlemek oldukça basittir. Sonuçları diğer alanlara göre çok daha keskin alınabilecek iken, yapay zeka proje sahipleri DC ( Batman karakter sahibi ) taraflı davadan ve telif haklarından etkilenmemesi için kural tabanlı yaklaşımlara başvurmaktadır. Batman içerikli verilerin işlenmesini yasaklaması olasıdır. Bu doğrultuda yapay zeka ( AI ) projelerinin ayrımcılıktan uzak tutulması konusunda kural tabanlı çalışmalar mevcuttur. İlerleyen süreçte bu kuralların toplumun değerleri ile örtüşen bir biçimde gelişmesi beklenmektedir.
Yapay Zeka Irkçılığı Hakkında Sorular
Yapay zeka projelerinin işlediği verilere göre ırkçı söylemlerde bulunma ihtimali bulunur. Fakat bunun sebebi yapay zeka projelerinin insanların ürettiği verileri kullanmasıdır. Doğrudan Yapay zeka projelerini ırkçılıkla suçlamak hatalı bir yaklaşımdır.
Yapay zeka projelerini yürüten şirketlerin kural tabanlı yaklaşımları ile oluşabilecek ayrımcı, şiddet, terörizm içeren yapay zeka çıktılarını azaltması olasıdır. Bu konuda devam eden çalışmalar mevcuttur.
Microsoft açıklamasına göre kullanıcıların manipülesi sebebiyle toplum değerlerini dikkate almadan veriler üreten Tay Ai daha fazla şirket itibarını zedelememesi için kapatıldı. İlerleyen süreçte tekrar aktif edebileceklerini açıklamalarında belirtmişlerdir. Yazımızın içinde detayları mevcuttur.
Kaynaklar:
https://www.cnnturk.com/teknoloji/microsoft-tay-neden-kapatildi
https://www.msn.com/en-us/news/technology/how-chatgpt-will-destabilize-white-collar-work/ar-AA16yBZM
2 yorum
Detaylı bir içerik olmuş. Üstelik de akıcı. Teşekkürler
Detaylı bir makale olmuş. Baştan sona okudum ve karşılaşmış olduğum için de mutluyum. Teşekkür ederim.